Xing Wanshuang ve Qiao Ruohuan’ın gittiğini gören Qiao Moyu, Qin Qianqian’ı aradı ve ikili birlikte dağa doğru yola çıktı.
Qin Qianqian yeni bir oyuncuydu ve sadece 19 yaşındaydı. Halen Film Akademisi’nde ikinci sınıf öğrencisiydi ve daha önce tarihi bir saray dramasında oynamıştı.
İmparatorluk Başkentinde büyüdüğü için hiç böyle bir dağa gitmemişti, dolayısıyla bu onun için ilk başta oldukça yeni bir deneyimdi.
Tüm yarışmanın zorluğunu arttırmak için ekip üyeleri, konaklama yerlerine vardıklarında oyuncuların tüm cep telefonlarını ve parasını topladılar. Bu nedenle, sadece Qiao Moyu ve diğer oyuncuların iki gün içinde yapılacak olan pazar satışı için satılabilir eşyaları toplamaları gerekmiyordu, aynı zamanda bu geceki akşam yemeği için yemek pişirmek için dağlarda malzeme aramaları da gerekiyordu.
Kamera, üç takımın da canlı yayın odasında görülebilmesi için kayıtlarını canlı yayına açmıştı.
Xing Wanshuang birinci takımda, Qiao Ruohuan ikinci takımda, Qiao Moyu ise üçüncü takımda yer aldı.
Şu anda Qiao Moyu’nun canlı yayını üç binin üzerinde izleyiciye sahipti. Bu önceki iki takımla karşılaştırıldığında o kadar popüler değildi.
Ancak ikili bunu umursamadı. Çevrelerindeki manzarayı keşfederken bunu bir gezi olarak değerlendirdiler.
Qiao Moyu kazanmak ya da kaybetmekle hiç ilgilenmiyordu. Çevresini net bir şekilde kavrayabilmek için şimdilik araziyi kontrol etti. Asıl mücadele yarından sonraki gün olacak.
Dağların berrak ve güzel olduğunu belirtmek gerekir. İkisi tepeye tırmanırken uzaktan vadideki küçük bir dereyi fark ettiler.
“Muhtemelen orada balık vardır. Bu akşam yemeğimiz için biraz yakalayalım,” diye önerdi Qiao Moyu.
“İki gizemli konuğumuzun kim olacağını merak ediyorum.” Qin Qianqian şunları söyledi. “Onların yemeklerini de hazırlamalıyız değil mi?”
“Öyle görünüyor. Görünüşe göre birkaç balık daha yakalamamız gerekecek!” dedi Qiao Moyu.
İkisi birlikte nehre doğru ilerlediler. Qin Qianqian heyecandan o kadar hızlı koştu ki önündeki kayayı fark edemedi. Yanlışlıkla bileğini burktu ve yere düştü.
Arkasında Qiao Moyu onu yakalamak için aceleyle elini uzattı ama artık çok geçti. Düşen Qin Qianqian acıyla kaşlarını çattı ve “Sanırım ayak bileğimi incittim” dedi.
Qiao Moyu ayak bileğini kontrol etmek için eğildi ve çok geçmeden gözle görülür bir şişlik ortaya çıktı.
“Ne yapmalıyız?” Qin Qianqian bacaklarını hareket ettirmeye çalıştı ama hiç yürüyemediğini fark etti. Yarın çekime devam edip edemeyeceğini söylemek daha da zor. Yardım istemek için kameramana döndü.
Ancak kameraman omuzlarını silkti ve yapabileceği hiçbir şey olmadığını söyledi.
(Ç/N: ne tür bir dizi ekibi ilk yardım sağlamaz (⇀‸↼‶)
Ancak bir sonraki anda Qiao Moyu onun önünde diz çöktü ve şöyle dedi: “Qianqian, seni taşımama izin ver.”
Qin Qianqian şaşırmıştı. Qiao Moyu’nun ince sırtına baktı ve şöyle dedi: “Qiao Moyu, köyün arkasında klinik yok bu yüzden beni taşımak çok uzun bir mesafe alır. Kendi başıma atlayabilirim!”
“Tek ayak üstünde zıplasan nereye gidebilirsin? Buradaki dağlar çok karanlık. Bir bak, önümüzdeki iki grup neredeyse nehre ulaşmış. Geceye yemek hazırlamak için birazdan oraya gitmemiz gerekiyor. yoksa açlıktan öleceğiz.” Qiao Moyu kendi sırtını okşadı ve “Yukarı gel” dedi.
Qian Qianqian kayıtsız kameramana son bir kez baktı. Görünüşe göre Qiao Moyu’nun sırtına binmekten başka seçeneği yoktu. Yukarı tırmanırken şöyle dedi: “Moyu, ben biraz ağırım. Kendini zorlamana gerek yok.”
“Mühim değil.” Qiao Moyu konuşurken bir eliyle Qin Qianqian’ın belini tuttu ve sabit bir şekilde ayağa kalktı.
O anda canlı yayındaki tüm hayranlar şok oldu. “Olamaz, o gerçekten benim ablam Moyu mu?”
“Kahretsin, benim tanrıçam kesinlikle bir tanrıça! Çıplak elleriyle tahtaları kırmanın yanı sıra bir kızı dağlara bile taşıyabilir!”
“İşte bu. Nedenini bilmiyorum ama bir an için onun iyi bir koca malzemesi gibi göründüğünü hissettim. Ben bir kızım ama neden onunla evlenmek isteyeyim ki?
“Bana sorma, onun için zaten lezbiyen oldum!”
