NovelTR BETA V1.0 [Erken Erişim] | Beta süreci nedeniyle hatalar görülebilir.

BÖLÜM 21

Çevirmen:Fantastica 

Editör : Fantastica 

**************

Aslında, Hikan’ın garip davrandığı dün ya da bu gün değildi.

Kesin olmak gerekirse, Düşes Blueport’un mana tıkanıklığı geçirdikten sonra Dalia’nın geri döndüğünü gördüğündeki gündü.

Hep birlikte olduklarında Dalia’nın sessizce yanında yürür, kapıyı tutardı.Ve en kötü durumda, at arabasına bindiklerinde bile elini tuttu.

Dalia’nın Hikan’ın bu kadar ani bir değişimine uyum sağlaması zordu.

Aegyo* yaparsa eskisi gibi kaşlarını çatacağını düşündü bu yüzden elleriyle bir kalp yaptı. Ancak, daha önce yaptığı gibi ona deli gibi bakmak yerine uzun süre baktı ve Dalia’yı daha çok utandırdı.

“Vayy! Abi! Seni seviyorum!”

“……Tamam. “

Bu sefer böyle bir tepkiydi.

‘Bu, çok büyük bir baskı .’

Dalia Hikan’ın bunu neden yaptığını bulmak için çok çalıştı.

‘Düşesin çılgınlığı sırasında beni kurtaramadığı için kendini suçlu mu hissediyor?’

Dalia bunu bilerek yapmıştı çünkü Düşes Blueport ile konuşacak bir şeyleri vardı.

Şimdi onu -Hikan’ı- suçlu hissettirdiği için üzüldü.

Ama yine de rahatsız ediciydi. Sonuç olarak, Dalia’nın Hikan’dan uzak durmayı tercih ettiği garip bir durum yarattı.

Hikan fazla bir şey söylemedi ama Dalia’nın bunu yapmasından pek memnun görünmüyordu.

Daha basit bir şekilde anlatmak gerekirse, yaralanmış gibi görünüyordu.

‘……AMAN TANRIM.’

Düşes Blueport’u o gün arındıran mucize Hikan’ın ruhunu istila etmiş miydi?

Bu Dalia’nın anlayabileceğinin ötesindeydi. Bu yüzden Hikan’ın derin düşüncelerini tahmin etmeye çalışmaktan vazgeçti.

Öte yandan Adrisha ne kadarda rahat? Dalia’nın söylediği her şeyi kabul eden normal ve sıcak bir arkadaştı.

Dalia ona -Adrisha’ya- yeni ve değerli duygularla baktı. Adrisha kibar bir şekilde çayı dökerken konuştu.

“Şimdi düşününce bir ay içinde İmparatorluk Sarayında bir balo olacak.”

“Oh, gerçekten mi?”

“Veliaht Prens için doğum günü balosu mu….?”

“Yani sonbaharda doğdu.”

“Evet, Ekselansları ikinci prens de sonbaharda doğdu.”

Dalia takvime tekrar baktı.

Hikan’ın Pesteros Malikanesine gelmesinden bu yana neredeyse yarım yıl geçmişti.

“Dük bir şey söylemedi, ama muhtemelen orada olacaktır. Dalia da onunla gidecektir.”

Kraliyet Sarayında ilk defa bir baloya gidiyordum. Pesteros Konağının balo salonunda düzenlenen balo da muhteşemdi ama bu sefer başka bir seviyede olacaktır. Bunu dört gözle bekliyordum.

“Ailenin ev sahipliği yapmadığı bir baloya ilk kez katılacaksın, değil mi?”

“Evet, doğru ?”

“O zaman balodan önce bir çay partisi düzenlemek iyi bir fikir olacaktır. Birilerini tanıdığında daha az gergin olacaksındır.”

Adrisha aniden bir öneride bulundu.

“Şey….Kimseyi tanımıyorum, ama onları davet edersem, gelirler mi?”

“Bu durumlarda Pesteros adını kullanmak daha iyi değil mi?”

Dalia bunun üzerinde düşündü.

Bir çay partisi düzenleme fikri kötü görünmüyordu. Çok utangaç olmasına rağmen ilk kez tanışacağı düzenelerce insanın olacağı bir yerde olmaktan emin değildi.

Buna ek olarak, Pesteros Konağı’ndaki tatlılardan sorumlu şef İmparatorluğun en iyilerinden biriydi.

Ancak, Hikan tatlılardan nefret ettiğinden, Dalia şefin becerilerini tadabilen tek kişiydi. Diş çürümelerini önlemesi için haftada sadece bir kez olmasına rağmen.

‘Bu aşçıya bir hakarettir, evrensel bir kayıptır.’

Çay partisine gelen konuklara Pesteros Malikanesindeki tatlıları servis etmek istedi.

Eminim seveceklerdir. Şefin omuzları da yüksek* olacaktır. (Ç/N: Gurur duymak anlamına gelir.)

‘Fakat……’

Dalia’nın ifadesi biraz karardı.

“O zaman kardeşime de söylemem gerek, değil mi?”

“Şüphesiz. Onlara davetiyeyi gönderecektir.”

“……. Öyle mi ?“

‘Ya meşgul olduğu için kendi başıma yapmamı söylerse?’

Hikan’ın hafızasındaki imajını düşündüğünde aklına gelen buydu.

Dük olduğundan beri her gün çok meşguldü. Aynı ofiste çalışmayan Dalia bile bunu hissedebiliyordu. Henüz tamamlanmamış miras sorunları ve hatta çeşitli yasal belgelerle ilgileniyordu.

Bir çay partisine ev sahipliği yapacağını söyleseydi bu zaten meşgul olan Hikan’a bir yük daha getirmez miydi ?

”Sinir bozucu olduğumu düşünüyorsa ne yapmalıyım?”

Bu ilkel korkular Dalia’da hala varlığını sürdürüyordu.

Belki de endişesi yüzünde ortaya çıktı, ama farkına varmadan Adrisha Dalia’nın yanına gelip işaret parmağıyla yanağını gıdıklayarak gülümsedi.

“Sorun değil. Dük çok memnun olacaktır.”

“….. Mutlu edecek mi?”

“Evet, çünkü……”

Adrisha, arkasında duran hizmetçiye baktı ve Dalia’nın gelmesini işaret etti.

Dalia kulağını Adrisha’nın ağzına yaklaştırdı.

“Dük Dalia’yı düşündüğünden daha çok seviyor. Ve şimdi Dalia ve benim yakın olduğumuzu kıskanıyor.”

Yani şimdi Dalia, Adrisha’nın yapamayacağı bir şeyi Hikandan yapmasını isteseydi, kesinlikle heyecanlanırdı.

Adrisha’nın söylediği buydu.

Ama sonra hiçbir şey söylememiş gibi durdu.

Dalia bir an için yanlış duyduğunu düşündü.

‘Kardeşim kıskanıyor mu?’

Adrisha’ya yakın olduğu için onu kıskanıyor muydu?  Bu beklenmedik bir şeydi.

Dalia anlamsızca Adrisha’ya baktı. Adrisha, sanki neden diye soruyormuş gibi başını yana eğdi.

‘Kıskanıyor mu ?……Olamaz.’

Ama bunu düşündüğünde, son zamanlarda biraz garip olan davranışları bu yüzünden olabilirdi.

「Sadece 3 haftadır bildiğiniz bir nedime için, hiç tereddüt etmeden adını sesleniyorsunuz ……」

Bu sözleri söylerken Hikan’ın bulanık görünümünü hatırladı.Şimdiye kadar ağabeyinin bunu neden söylediğini merak etmişti.

‘Kıskançlık yüzünden mi?’

Dalia’nın onunla konuşmasını mı istedi? Herkes gibi normal bir kardeş olmaya mı çalışıyor?

Dalia’nın da önceki hayatında bir ağabeyi vardı.

Dalia, Hikan’a ‘Lanet kardeş.’dediğini hayal etti. Bu hayal edilemez bir sahneydi.

Yine de, birkaç kendini inkardan sonra, Dalia sonunda bir sonuca vardı.

Hikan Pesteros şimdi Adrisha’yı kıskanıyor! Çünkü Dalia Adrisha’ya ondan daha yakındı!

Tüm ikinci dereceden kanıtlar bunu gösteriyordu.

Aman Tanrım.

Dalia’nın yüzü aniden sebepsiz yere ateşlendi, bu yüzden eliyle onu havalandırdı.

‘B-bu çok şirin!’

Yaklaşık yarım yıl önce Hikan’ı düşündüğünde, bu hayal edilemezdi.

‘Evet, yaptım!’

Dalia, Hikan’ın korumasını düşürmüs ve yarım yıl içinde onun gözüne girmeyi başarmıştı.

‘A-ama neden?’

Gerçekten Dalia’yı kurtaramadığından üzgün olduğu için miydi?

Hayır, belki de kalpleri bu kadar çok yapması en iyi şekilde çalıştı.

Dalia, ikincisinin daha muhtemel olmasına inanarak kendinden memnun kaldı.

Hikan’ın fikrini değiştirmesinin araba kazasından kaynaklandığını bilmiyordu. Yarı uykudayken rüyasında Hikan’a söylediğini düşündüğü şeyler aslında gerçektende Hikan’a söylenmişti.

‘Bu arada, öyleyse… şimdi ne yapmalıyım?’

Bu malikaneden kaçmak mı?

Dalia’nın düşünceleri orada durdu.

Belki de, Dalia kaybolduğunda, orijinal kurgunun büyük akışı orijinal formuna geri dönebilirdi.

Düşes Blueport’un sonunda Dük unvanını Lewayne Blueport’a teslim etmesi gibi.

Daha sonra Hikan sonunda ölecek ve Adrisha tüm erkek kahramanlar tarafından taciz edilecekti.

‘Böyle son olur mu?’

Dalia iç sesine kolayca cevap veremedi.

Bilmeden, Hikan’a biraz sevgi besliyordu. Bu tür duygular birbiri ardına yığıldı ve Dalia’nın zihnini karmaşıklaştırdı.

‘Pesteros adını taşıyan kişi.’

Daliadan kesinlikle bu şekilde bahsetmişti.

Evet, şimdi Hikan gerçekten Dalia’yı kız kardeşi olarak düşünüyordu.

‘Kaçmasam mı?’

Dalia’nın ince kulakları hızla kanat çırpmaya başladı.

Belki de Dalia yüzünden, Hikan final kötü adamı olmayacaktır.

Dalia çoktan ortaya çıktığından orijinalin akışı değişti. Adrisha çok daha hızlı ortaya çıktı ve Hikan’ın onunla ilgisi yoktu.

Hala kesin olarak bilmiyordu ama Düşes Blueport’un aniden aklını kazanması gibi Hikan da kötü adam olmayabilirdi.

Sonra kaçtığında Pesterosların gelişip büyüdüğünü gördüyse, pişman olabilirdi.
‘Ah, dayanmalıydım. Lezzetlerim, tatlılarım, param.’ diyebilir.

‘…… Birkaç yıl daha bekleyelim!’

Gerçeklikle çok baglı bir karardı. Dalia bundan memnun kaldı.

Aklında çok fazla düşünce olan Dalia, pastadan başka bir ısırık aldı.

Çok lezzetlidir. Eğer Pesteros adını atarsa, böyle bir şeyi bir daha asla yiyemezdi.

‘Beklendiği gibi, kaçmak çok savurgancaydı.’

Dalia, Hikan’ın kalbini yakalamaya çalışırken kendini rasyonelleştirdi. Bunun yerine, başka bir plan yaptı.

******************
Çev.Notu : Aegyo : Korece’de genellikle tatlı bir ses tonu , yüz ifadeleri ve jestler ifade edilir. Kelimenin tam anlamıyla çapkın bir şekilde davranmak anlamına gelir ve sevdikleriniz ve arkadaşlarınız için bir sevgi ifadesi olarak kullanılır. Bu arada bir sonraki bölüm Hikan ve Dalia arasında çok tatlı bir bölüm olacakmış:)

Yorum

error: İçerik korunmaktadır!!

Ayarlar

Karanlık mod ile çalışmıyor
Sıfırla
Germany VPS Diaetolin Anime Öneri webtoon oku manga oku manga oku webtoon oku was wiegt ein baby care can dogs eat bodrum escort sweet bonanza deneme bonusu veren siteler casino siteleri bonus veren siteler casino siteleri bedava bonus 1xbet bedava deneme bonusu veren siteler ifşa link his taşı deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu casino siteleri deneme bonusu veren siteler komiku