Yazar: Yumisenpai
Ben Seri. Bu dünyada ölen prensesin yerine geçmiş gerçek hayattan normal bir insan. Nasıl oldu bilmiyorum ama gerçek hayatta çok çalıştığım bir gün eve dönerken başım döndü ve o sırada nereden geldiğini anlamadığım bir kamyon bana doğru geldi. O sıra öleceğime emindim ama zihnim bulanıklaşıp birden kendimi bembeyaz bir yerde buldum.
Gerçekten öldüm mü yoksa bayıldım mı? O beyazlar içinde biraz ilerledim. Az ötede sanki birisi var gibiydi, o kişi belki bana ne olduğunu ya da nerede olduğumu biliyordur. Hızımı biraz arttırıp o kişinin yanına ulaştım.
Çok güzel bir kızdı. Hafif dalgalı beline kadar uzanan yeşil saçları, beyaz teni ve feri sönmüş yeşil gözleri vardı. Sanki başından bir sürü şey geçmiş gibi çok yorgun bakıyordu. Daha fazla incelemeyi es geçip bir şey bilip bilmediğini sormaya karar verdim.
“Merhaba. Burası neresi ve neden sadece ikimiz varız, biliyor musunuz?”
Kız acı acı bana bakarak cevap verdi.
“Şuan bulunduğun yer hiçlik. Sen bir kamyonun çarpması sonucu öldün, bense yaşadığım tüm baskılar yüzünden intihar ettim. Senin ölüm zamanın daha gelmediği için sana bir teklif sunmaya geldim. İstersen şuanki yaşadığın hayattan daha hareketli ama yorucu olmayan eğlenebileceğin bir hayat yaşayabilirsin. Eğer bunu kabul edersen gözlerini açtığında benim vücudumda olmuş olacaksın.”
Kızın sunduğu çok değişik bir teklifti. İnsanlar öldüklerinde böyle mi oluyordu? Peki ya kabul etmezsem ne olacaktı?
“Şuanda büyük ihtimalle aklından bir sürü soru geçiyordur. Aklıma gelen her şeyi ve kendim hakkındaki bilgileri anlatacağım eğer kabul edersen hafızamdaki bütün yaşantım senin zihnine akacak.”
Başımı sallayarak kızın anlattıklarını dinledim.
“Ben aslında bir prensesim. Üvey annem yüzünden bir çok haksızlığa uğradım ve iki defa intihar girişiminde bulundum. Bu sonuncusunda o hayattan kurtulmayı başardım. Benim hakkımda şuan bunları bilsen yeterli. Onun haricinde İnsanlar öldüklerinde böyle olmuyor, sen gerçekten ölmeyi haketmediğin ve gerçekleştirmek istediğin çok hayalin olduğu için ruhum senin ruhunun sesini duydu. Bu yüzden şuan seninle aynı hiçlikteyim. Eğer kabul etmezsen zamanın gelmeden öldüğün için boş bir hiçlikte yaşamak zorunda kalacaksın.”
Çok karışık bir durumdu hâlâ aklım kızın anlattıklarını algılamakta güçlük çekiyordu. Sanırım kabul etmekten bir zarar gelmezdi, en fazla ne olabilir ki. Sonuçta kız prenses ve üvey annesi ona zorluk çıkartsa da işin içinden çıkabilirim sanırım. Evet evet kabul edeceğim. Biraz rahat yaşamak istiyorum. Bu benim de hakkım.
“Pekâlâ, senin bedeninde yeni bir hayata başlamayı kabul ediyorum.”
“Öyleyse bütün yaşantım artık senin zihninde olacak. Gözlerini açtığında biraz baş ağrısı çekebilirsin. Şimdi gözlerini kapa ve uzan ki hayatım zihnine akıp giderken zorluk çekme.”
Acaba nasıl bir hayat beni bekliyor?