Çevirmen:YunaFernandes
Editör:YunaFernandes
“Majestelerinin beni sevmesini sağlamam için ne yapmam gerekiyor?”
Athanasia önündeki kişiye gözyaşlarıyla dolu bir yüzle baktı. Ancak babası, imparator Claude gözlerinde hiçbir duygu olmadan ona baktı, tiksiniyormuşcasına.
“Jennette gibi mi olmalıyım? Eğer öyle olursam, beni sevecek misin? Tıpkı Jennette’e davrandığın gibi, ismimi sıcak dolu gözlerle söyleyecek misin? Eğer daha çok çalışırsam…”
Onun güzeller güzeli üvey kız kardeşi. O sevimli Jennette, Athanasia’nın daha önce hiç sahip olmadığı kadar görkemi ve babasını çalmıştı.
Önünde bu ismi söyleyecek kadar sinirliydi, şu anda zaten zihinsel olarak mahvolmuştu.
“Beni itmek yerine, o ellerinle bana sarılacak mısın?
“Ölsem bile asla bir şansın yok.”
“Neden…?”
Ancak Claude cevap vermekten çekinmedi. Her zaman sakin olan kızının, önünde bu kadar zavallı olmasına bakarken bile birazcık şaşırmamıstı.
“Ben de majestelerinin kızıyım. Jennette’den daha uzun süredir buradaydım, senin yanındaydım.”
Bu, Athanasia’nın ilk dileğini yalvarma cesaretini aldı ve son isteği oldu. Ancak, kral, babası sonuna kadar duygusuzluğunu korudu.
“Aptal insan.”
Claude’un bacaklarına tutunan eller tüm gücünü kaybetti ve yere düştü. Athanasia’nın aklını ve düşüncelerini yamultacak güçlü sözler. Her an kulaklarının kanamasını sağlayacak kadar acımasızdı.
“Seni bir gün bile olsun kızım olarak görmemiştim.”
Athanasia’nın berrak okyanus mavisi cam gözleri, derin bir çaresizliğe sahipti…