NovelTR BETA V1.0 [Erken Erişim] | Beta süreci nedeniyle hatalar görülebilir.

BÖLÜM 17

Her ne kadar yatağımda dönersem döneyim uyku tutmuyordu. Bir türlü uyuyamadım. Defalarca gözlerimi kapatmayı ve uyumayı denedim. Fakat nafile. En sonunda yatağımda doğruldum ve yataktan indim. Sıkılmıştım. Nedensizce kapımı açtım ve koridora çıktım. Etraf duvarlardaki gaz lambaları sayesinde fazla karanlık değildi. Fakat rüzgarın hafif esintisiyle birlikte ateşin dalgalanmaları ortamın ışığını değiştiriyordu. Koridordaki açık kalan pencereden geliyordu bu esinti. Pencereye yaklaştım.
Neeee?! Bu gerçek olamaz değil mi?! Yok daha neler?! Rüyada olmalıyım! B- bu cidden gerçek mi?! Hem de şu anda… yok artık!

Şokumdan kurtulup mantıklı düşünebilmem zaman almıştı. Sadece gözlerimden bile şokta olduğumu anlamak oldukça basitti. Gerçekten pencereden baktığımda bunu görmeyi beklemiyordum.

“Çok mu şaşırdın? Seni korkuttuysam üzgünüm.”

Hayır hayır, bu gerçek olamazdı! Onu bırak, özür dilemesi bile bunun rüya olduğuna emin olmamı sağlıyordu. Fakat bu rüya çok gerçekçiydi!
Bu gördüğüm kişi, soğuk çocuktu…

“Gece gece burada ne arıyorsun? Hem de benim evimde? Hadi onu geç, buradaki korumaları nasıl atlattın?”

Açıkçası bunu söylerken korkuyordum. Sonuçta evimin penceresinin hemen önünde uçan bir çocuk vardı ve benimle konuşuyordu. Belki de kötü biri değildir? Kendimi toplamalı ve cesur davranmalıydım.

“Sadece gizlice geldim. Korumaların ruhu bile duymadı. Hehe. Bu arada kim olduğumu bulabildin mi küçük Rodalenne.”

İşte, klasik soğuk çocuk. Normale döndü demek. Gıcıklığı da aynı. Ayrıca hava uyanışı geçirmiş. Bu çok hızlı ortadan kaybolmasını açıklıyor işte. Şimdi herşey daha mantıklı.

“Tabii ki kim olduğunu buldum.”

“Hah? Gerçekten mi? Bunu beklemiyordum. Kimim peki?”

“Soğuk çocuk.”

Bunu söylerken kıs kıs gülüyordum. Ben gülerken o da şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Artık içimde bir korku kalmamıştı. Yalnızca bu çok bilmiş gıcık çocuğa dersini vermek istiyordum. Çok geçmeden cevap verdi.

“Gerçekten bana bu lakabı mı taktın?”

“Ne oldu? Hoşuna mı gitti yoksa? Hehe.”

Komik bir şekilde, ciddi bir suratla cevap verdi.

“Hmm, adımı bulamamış olsan da bu lakap fena değilmiş. Tamam. Bana soğuk çocuk diyebilirsin.”

Hah? Gerçekten mi?! O ciddi mi?! Daha fazla dayanamadım.

“Hahahahahaa”

“Çok mu komik?”

“Hahaha! Evet. Hahah! ”

Kendime gelince ciddileştim ve soğuk çocuğa asıl sormam gereken soruyu sordum.

“Pekala. Şimdi benim evimin penceresinde uçtuğun için cevap ver. Burada bu saatte ne arıyorsun?”

Masum çocuk rolünü takındı ve utanarak cevap verdi.

“Şeyy.. benim tek arkadaşım sensin. Yarın Sombrio krallığına geri dönüyoruz. Bu yüzden hala uyumadığını düşündüm ve sana hoşçakal demeye geldim. ”

Vay canına… Soğuk çocuktan böyle şeyler duymayı beklemezdim. Bu çok ilginç. Demek ki onun da gıcık olmayan bir yönü var.
Aklıma gelmişken, korumalar soğuk çocukla benim sesimi duymadı mı? Eğer duymuş olsalardı tehlikede olduğumu düşünürlerdi.

“Bu arada korumalar nasıl sesimizi duymuyor?”

“Ah, o mu? Hava elementini kullanarak ses geçirmeyen bir bariyer yapmıştım. O yüzden  duymuyorlar.”

“Hava elementi ha? Yine de önümde uçabildiğine göre kısa sürede epey ustalaşmış gibisin. 25 gün sonra ben de uyanış geçireceğim.”

“Yalnızca 25 gün mü? O halde belki olur da bir ihtimal tekrar karşılaşırsak hangi elementi uyandırdığını görmek isterim. Artık gitmeliyim. Hoşçakal”

“Hoşçakal”

Elini salladı ve hızlıca uzaklaştı.
Soğuk çocuk sandığım kadar da gıcık değilmiş sanırım.
Ben de pencerenin önünden çekildim. Bu konuşmadan sonra sonunda uykum gelmişti. Koridorları geçtim ve odamın kapısını açtım. Ardından sıcacık yatağıma girdim ve örtümü güzelce üstüme örttükten sonra gözlerimi kapadım.
Mutlu ve huzurlu bir uyku…
Yine tatlı anılar vardı rüyamda. Annem bana masal okuyordu ben yataktayken. Masalı dinledikten sonra uykum gelmeye  başlamıştı. Ben uykuya dalarken annem saçlarımı okşuyordu. Ben ise gözlerim kendiliğinden giderken annemin o sevecen ve içtenlikle dolu yüzüne bakıyordum.
Rüyamdan, tam uykuya daldığım anda uyandım. Kapım çalınıyordu.

“Leydim, uyandınız mı?”

Bu Aria’nın sesiydi. Pencereden henüz erken saatler olduğu anlaşılıyordu. Yataktan doğruldum.

“Evet, Aria. Girebilirsin.”

Kapı nazikçe açıldı.

“Günaydın leydim. Bugün antrenmanınız için erkenden hazırlanmalısınız.”

“Hm? Tamam. Babam beni bekliyor olmalı.”

Heyecanla yerimden fırladım. Bu benim ilk gerçek antrenman günümdü. Çok heyecanlıydım.
Çabucak giyindim ve hazırlandıktan sonra Aria ile bahçeye indik. Bu sefer her zamankinin aksine üzerimde bir elbise yerine sade ve antrenman için uygun birşeyler giyinmiştim. Bir süre daha çiçeklerin içerisinde yürüdükten sonra babamın yanına, antrenman yerine vardık.

“Aria, istersen geri dönebilirsin. Beni beklemek zorunda değilsin.”

“Nasıl isterseniz leydim.”

Babama yöneldim ve ona doğru koştum.

“Babacığım~ Ben geldimm!”

“Hm? Fresta, zamanında gelmişsin. Hazırsan başlayalım mı?”

“Olur babacığım. İlk olarak ne yapacağız?”

“İlk olarak bir ısınma koşusuna ne dersin?”

Böylece ilk antrenmanımıza başladık…

2 Saat Sonra

“Baba. Artık kahvaltımızı yapamaz mıyız? Her sorduğumda biraz sonra diyorsun. Fakat ilk sorduğumdan beri 1 saat oldu bile.”

“Ah? Zaman ne kadar da çabuk geçmiş. İyi madem. Hadi bir mola verip kahvaltı yapalım.”

“Yaşasııınnn!!!”

Kendimi tutamamıştım. Midem zil çalıyordu. Sonunda kahvaltı vakti gelmişti. Hizmetçiler hızlıca bir masa kurdular ve kahvaltıyı servis ettiler. Bu sefer kahvaltıda yalnızdık. Babamla beraber kahvaltıya başladık.
Bilerek yemeğimi yavaş yiyordum. Antrenman çok yorucuydu ve eğer daha yavaş yersem daha çok dinlenebilecektim.. Tabii bunu çaktırmasaydım.

“Fresta normalden yavaş yiyorsun sanki. Bu mola süresini uzatmak için değil, değil mi?”

Ne diyebilirim ki? Yakalanmıştım. O halde B planı vakti gelmişti.

Masum bir yüz yaparak tatlı tatlı babama bakmaya başladım. Buna dayanamazdı herhalde, değil mi?

” Fresta. Beni bu şekilde ikna etmeye mi çalışıyorsun? Üzgünüm, ama bu sefer işe yaramayacak.”

Gizli kozumu çıkarmanın vakti gelmişti. Belki bu gizli koz içerideki kalenin yüksek duvarlarının kapısının açılmasını sağlayabilirdi.

“Ya bir öpücük verirsem~ O da mı işe yaramaz?”

“Hmm, güzel bir teklif. Bak işte bunu düşünebilirim.”

Gizli kozumun işe yaracağını biliyordum!
Hahaha!

“Kararımı verdim. Bir öpücük istiyorum. Karşılık olarak da antrenman süresini uzatmayacağım.”

Bu ne şimdi?! Kazançlı taraf ben olmalıydım! Neden kaybeden taraftayım?!

“Ama bu haksızlık!”

“Haha, öpüyor musun yoksa süreyi uzatayım mı?”

Başka seçeneğim yoktu. Daha fazla dayanamazdım. Çaresizdim!
Oturduğum yerden kalktım ve babamın yüzüne baktım. Ama karşı çıkamadım. Babamı çok seviyordum. Yanağına sevgi dolu bir öpücük kondurduktan sonra yerime oturdum. Kahvaltımızı güzelce yaptık ve antrenmanımıza devam ettik.
Yaklaşık 1 saat sonunda bitmişti! Özgürdüm!
Hemen odama döndüm ve bir duş alıp temiz kıyafetler giydim. Duş yorgunluğumu atmama çok yardımcı oluyordu. Giyindikten sonra kapı çalındı. Gelen kişi Aria olmalıydı.

“Girebilir miyim, leydim?”

“Tabii ki, Aria. Gelebilirsin.”

Aria kapıyı açtı ve yanıma geldi. Elinde bir kitap vardı. Kitabı masamın üzerine koydu ve yanıma geldi.

“Saçlarınızı tarayayım, leydim.”

Odamdaki sandalyeye oturdum. Önümde bir ayna da vardı. Aria elinde tarak ile nazikçe saçlarımı tarıyordu. Saçlarımı taramayı bitirdikten sonra masada duran kitabı gösterdi.

“Leydim, küçük kardeşiniz bu kitabı size gönderdi.”

“Hah? Yures kitabı bitirmiş mi? Teşekkürler, Aria.”

Ayağa kalktım ve kitabı elime aldım. Kitabın adı okunmayacak derecede yıpranmış görünüyordu.
İlk sayfasını açtım.

“Leydim, dersiniz başlamak üzere.”

Kitabı okuyamamıştım. Kapattım ve geri masama koydum. Aria ile birlikte öğretmenimin ders anlattığı özel odaya geçtik.

“Günaydın, bayan Fresta.”

“Size de günaydın,  bayan .”

“Geldiğinize göre derse başlayalım mı?”

“Tabii.”

Bayan Ailan biraz sert biridir. Fakat sert olmasının yanında adil bir kişiliği de var. Haksızlığı sevmez ve anlayışlıdır. Ayrıca dersi de güzel anlatır. Bu yüzden dersler oldukça kısaymış gibi gelir.

Ders bittiğine göreee, acaba şimdi ne yapsam?
Buldum! Yures’in gönderdiği kitabı okumaya devam edebilirim!
Hızlıca odama gittim. Aria yanımdaydı. O, odadaki koltuklardan birine oturup nakış işlemekle meşgulken ben de kitabı alıp diğer koltuğa oturdum. Bu sayede biraz eğlenceli zaman geçirebilirdim. Kitabın kapağını açtım ve ilk sayfasını okumaya başladım.

Devam edecek…

Yorum

error: İçerik korunmaktadır!!

Ayarlar

Karanlık mod ile çalışmıyor
Sıfırla
Germany VPS Diaetolin Anime Öneri webtoon oku manga oku manga oku webtoon oku was wiegt ein baby care can dogs eat bodrum escort sweet bonanza deneme bonusu veren siteler casino siteleri bonus veren siteler casino siteleri bedava bonus 1xbet bedava deneme bonusu veren siteler ifşa link his taşı deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu casino siteleri deneme bonusu veren siteler komiku