Çevirmen:YunaFernandes
Editör:YunaFernandes
Lily’yle birlikte Lily’nin kucağında rahat bir pozisyonda otururken resimli hikaye kitabını okuyordum. Buna bir hikaye kitabı dediler, ama aslında bu krallığın bir hikaye kitabı boyutuna indirgenmiş bir tarih kitabıydı.
Benim için bu yeri merak ettiğim çok şey vardı, bu yüzden sakince dinledim. Ancak benim yaşımdaki başka bir bebek olsaydı, bu anlaşılması zor komployu anlayamazdı.
Lily’nin çocuk eğitimi ile yakından ilgilendiği anlaşılıyor.
Lily’nin şu an bana okuduğu kitap çok heyecan vericiydi, bu yüzden ışıltılı gözler modumla hikayeye tüm dikkatimi verdim. Yine de en büyük ilgimi çeken bir şey işte bunlardı.
Ve bu sihirbazların varlığı! Bu dünyada sihirbazların var olduğu söyleniyor! Bu dünyayı her zaman normal bir Amerika olarak düşünmemiştim, ancak bunun gerçekten anormal olacağını düşünmemiştim!
“Sdu! (Bu!)”
Lily sayfayı çevirmek üzereyken, bir resme işaret ederek elini durdurmuştum. Resimde karışık dikenli sarmaşıklarla kaplı bir kule vardı.
“Kuleden büyücüsü çok güçlüydü, bir ülkeyi haritadan silmek onun için bir iş bile değildi.”
Büyü varlığından çok heyecanlandım. Ben de görmek istiyorum! Sihir görmek istiyorum!
“Şu yüzden kendi kalplerini dondurduklarını söylediler.”
Ah, o zaman bu sıkıcı tarih kitabının gerçek bir hikaye kitabına dönüştüğünü hissettim. Lily’den bahsettiği sihirbazın kulesi çok heyecan vericiydi.
“Eğer bu tür güçler,tutku nedeni,duygu da mantığı aşarsa kötü bir şekilde kullanılabilir.”
“Vay.”
“Obelia ve kulenin sihirbazlarının kaydında bir hikaye var. Obelia’nın mevcut hanedanlarının harabelerden oluşup yeniden inşa edilmesinin nedeni, kulenin sihirbazlarının önceki Obelia’yı yok etmesiydi.”
Bunun sadece abartı olma olasılığı büyük, ama hala eğlenceliydi.
Daha sonra hayatta kalınca yapmam gereken şeyler artmıştı. Büyüyü kendi gözlerimle göreceğim!
Kalplerim heyecan içinde, Lily’nin benim için okuduğu diğer hikayeleri dinledim. Bir şey ilgimi çekene kadar sürdü.
“Bdu endire? (Bu nedir?)”
Bu… da ne?
Vay. Kitapta kralın haremindeki ve Yakut sarayındaki herkesi öldürdüğü ve kendi kızını bir köşeye attığı ilgili bir şey bile olmadığına inanamıyorum. Tarih kitaplarına gerçekten güvenmiyorum. Sadece bir hikaye kitabı olsa bile!
Öfke içindeydim.
“Şimdi düşündüm de, size daha önce prensesin babasının adını hiç söylemedik, şimdi öyle mi?”
Lily’nin ağzından çıkan cümleleri dinlemek beni sakinleştirdi.
“Resme tekrar bakmak ister misin?”
Hiç merak etmiyorum! Neden bu ş*refsiz için gözümü yorayım ki?
Ancak, Lily’nin fısıldayarak söylediği o cümle beni yerimde dondurdu.
“Prenses Athanasia’nın babası şu anki imparator, majesteleri Claude De Alger Obelia.”
Bu cümlelerden sonra kafam error vermişti.
Ha? Abla, az önce ne dedin?
Lily, bir şekilde ne istediğimi anladı, kafamı okşadı ve gülümsedi.
“Majesteleri Claude De Alger Obelia.”
Bekle… Neden bu adamın ismi romantizm romanınındaki imparator ile aynı isimde?
“Ve siz de Prenses Athanasia De Alger Obelia. ”
Ne? Soyadımın bile kitaptaki prensesle aynı olması beni korkutuyor.
“İmparator size diğer soyluların aksine ikinci adını bile verdi. Bu nedenle sizi çok seviyor olmalı.”
Vay, hatta en küçük şeyin bile aynı olması…Beni kötü hissettiriyor…
Bana mı öyle geliyor? Neden geleceğimin olmadığını hissediyorum? Ha ha…