BÖLÜM 26

Çevirmen:Fantastica 

Editör :Fantastica 

******************
Janice Skyer evden kaçtı.

Batılı hükümdar Dietria Skyer, yetişkinliğe yeni ulaşan en küçük kızının kaçma vakasından dolayı büyük ölçüde şok oldu ancak Skyer Düklüğünde çoğu insan bunun sonunda olacağını biliyordu.

Skyer Düklüğünün halefi olarak seçilen Janice Skyer, ondan beş yaş büyük ağabeyi ve iki yaş büyük olan ablasını geçti.

Düşes Skyer’a aşina olmayanlar sadece en küçük kızına ve Janice’in zekasına karşı kayırmacılığı hakkında konuşurlar. En büyük oğlu ve en büyük kızının duygularını yanlış anladılar, onlar en küçükleri tarafından geri itildi ve Düşes Skyer’ın gelecekte bir kemik kavgası göreceğinden endişeliydiler.

(Ç/N: Beef-in-the-bone fight, üç kardeşin unvan için nasıl savaşacağını açıklar. İnsanlar bu yemeği ne zaman yerlerse, en lezzetli kısmı olduğu için kemiği kimin aldığı konusunda savaşırlar.)

Bu kimsenin bilmediği bir hikayeydi.

Bir gün, uzun zaman önce. Dietria Skyer oturdu ve 14, 11 ve 9 yaşlarındaki çocuklarına sordu.

‘Kim Skyer Dükü olmak ister?’

En büyük oğlu önce başını salladı. En büyük kızı, ne hakkında konuştuğunu soran bir yaygara yaptı ve en küçüğü, titreyen bir ifadeyle bakışlarını annesinden uzaklaştırdı.

Bir iç çekişle, Düşes Skyer adil ve tarafsız bir yol önerdi: çubuk çekmek.

Janice en kısa pipeti seçti.

(Ç/N: Pipet çekmek bir seçim yöntemidir, öyle ki farklı uzunluktaki pipetler arasından en kısa pipeti kim seçerse, bir şeyler yapmak için seçilen kişi olacaktır.)

Bir sonraki Skyer Dükü’nün karar verildiği tarihi bir andı.

Janice, imkansız olduğunu ve erkek ve kız kardeşinin aldatmış olması gerektiğini söyleyerek sesini uygunsuz bir şekilde yükseltti, ancak göz ardı edildi.

O zamandan beri dokuz yıl geçti.

Düşes Skyer’ın en büyük oğlu ve en büyük kızı, zengin bir ailenin hayatının nasıl bir şey olduğunu tüm ayrıcalıklarını paylaşırken, Janice halef olarak eğitim aldı.

Dietria Skyer, Batılılar tarafından onurlandırılan bir hükümdardı ve elbette çok iş yaptı. Ayrıca, o oldukça mükemmeliyetçiydi. Halefinin kendi yaptığı kadar her şeyi yapmasını istedi ve öğretmesi gereken şeyin sonu yoktu.

Doğası gereği tembel olan Janice, böyle bir sıkıntı yaşamak istemiyordu. 18 yaşında, Janice’in ömür boyu dileği yoğun bir şekilde hiçbir şey yapmadığı bir hayattı.

Skyer Düklüğünün trajedisi orada başladı.

Batı’yı ezen bir kadın hükümdar olan Dietria’nın üç çocuğu, oynamayı ve yemeyi seven bir anlayışa sahipti.

Düşes üçünün de neden babalarına bu kadar benzediğini merak etti.

Dietria alkol içerken, uzun zamandır arkadaşları olan kızlarla oturdu ve boşanmış eski kocasına küfürler saydı.

Ve o gün, bir sonraki Düşes’in ergen töreninin gecesi, Janice evden kaçtı.

Planladığı gibi, Skyer Düklüğünden uzaklaşan en hızlı yolu seçti. Batı köyünde, Düşesin otoritesinden güvenli bir şekilde İmparatorluk şehri Philland’a doğru ilerlerken, Edwin ile karşılaştı.

Bir ilaç arayan ve aniden izini kaybeden karanlık gözleri olan Edwin, sokakta geçen Janice’e seslendi.

“Janice Skyer?”

Onu tanımıyordu.

Ona gözlerini kısarak baktı ve hatta onunla alay ediyormuş gibi güldü.

“Evden kaçtın mı?”

Sonra mırıldandı, ” Şuan mıydı?”

Ne, o -Edwin-deli mi?

Janice Edwin’i görmezden geldi ve yoluna devam etmeye çalıştı. Sevgili ablasının eskortunu kaçıramayan Edwin, Janice’in önünü engelledi.

“Hey sen-”

“Kaybol.”

Laviel’in tavsiyesine uyan Edwin, ona nazikçe bir iş teklif etmeye çalıştı ancak Janice’in onu dinlemeye niyeti yoktu. Edwin kaküllerini alnının üzerinden aşağı kaşıdı. Zaten daha önce onunla hiç konuşmamış biriydi.

Ablasının eskortu olabilecek Janice gibi kimse olmadığı için Edwin öfkesini kontrol etti ve nazikçe ona önerdi.

“Ablamın eskortu olarak bir iş bulmak ister misin? Seni besleyecek, barınak verecek ve çok para verecektir.”

Janice, elini kılıç sapına koyarak” Çeneni kapatmazsan seni doğrayacağım ” diye uyardı.

「Onu -Janice’i- bayıltıp götürelim. 」

Bir an için kolay bir yol buldu ama ablası ona yapmamasını söyledi. Edwin, ablasının bunu öğrenmesine izin vermemesi gerektiğini düşündü, ancak Janice daha sonra Laviel’e anlatırsa bu zor oldu.

Öfkesini yatıştırırken inledi.

“Böyle dolaşırsan, hemen Düşes tarafından yakalanırsın. Ablamın eskortu olursan Düşes Skyer seni alamayacaktır. ”

Deli bir adamın saçma sapan konuştuğunu düşündü ama bunu duymak fena değildi.

Janice, elleri hâlâ kılıç sapındayken şöyle sordu.

“Senin kardeşin kim?”

Deli adam gözlerini göremediği noktaya kadar yüksek sesle güldü.

“Ablam İmparator!”

Beklendiği gibi, o gerçekten deliydi.

Janice kafasında kaba düşünceler koşmaya devam etti, ifadesiz bir yüz takındı. Edwin’in saç rengine baktı ve başını eğdi.

Pembe saçlar yaygın değildir.

Yaklaşık 20 yaşında görünen yakışıklı bir adam.

Pembe saçlı ve yeşil gözlü.

Bu yeni İmparatorun deli kardeşi mi?

“Hey, beni duydun mu? Ablam İmparator. Harika, değil mi?”

Edwin’in yüzü gururla doluydu.

Onun önündeki bu adam ya güpegündüz İmparatorun kardeşi olduğunu iddia eden deli bir dolandırıcıydı ya da gerçekten İmparatorun deli kardeşiydi.

Bir İmparatorun eskort şövalyesi.

Eğer bir İmparator olsaydı, hala annesi Düşes Skyer ile başa çıkamazlardı. Ve eğer İmparatorluk ailesi olsaydı, onlardan bıkan Dietria’ydı, ama annesinin işini düzgün bir şekilde yaptığı için yeni İmparatoru nasıl övdüğünü hatırladı.

Eğer yakalanırsa, evden kaçtıktan sonra azarlanırdı ve tekrar halefi olarak eğitim alırdı. Bu konuda çok düşündükten sonra, Janice ellerini kılıçtan çekti.

“Önderlik et.”

Batıdan çılgın bir kedi, Philland’ın serserisi ile saraya yöneldi.

Edwin ile dört gün geçiren Janice bundan emindi. O -Edwin- deliydi.

Bir şey aramıyorsa, yaygara çıkarır, parlak bir şekilde gülümser ve ablası hakkında övünürdü. Kontrolden çıkmış bir adamdı.

Bunun yanı sıra çok hareketliydi. Sessizlikten uzaklaşmayı seven Janice için Edwin aşırı hevesli bir kaçıktı.

Saraya vardıktan ve İmparatorun kardeşi kadar yüksek sesle ve dikkat dağıtıcı olduğunu düşündükten sonra, bir eskort olmaktan vazgeçmeye kararlıydı.

İmparator toplantıdayken, Edwin’in ofisinde bir haritaya bakıyorlardı, ona sarayın coğrafyasını öğretiyordu, sonra Laviel ortaya çıktı.

Mızrak kullanan İmparatorun görünümü çok güçlüydü. Laviel’den kaçan gevşek bir tay gibi olan Edwin’i görmek güzeldi, ama kardeşler çok gürültülüydü.

Başka bir iş aramalı mıyım? Kuzeye mi gideyim?

Bunu akılda tutarak, İmparatoru selamlarken, Dietria’nın Philland’a geldiği haberini duydular.

Eğer yanlış bir şey yaparsa, annesi tarafından alınırdı. Şimdilik, İmparatorun gölgesinde saklanacaktı. Aceleyle fikrini değiştirdi ve sessiz olduğunda tekrar kaçacaktı.

“Size hizmet etmekten onur ve mutluluk duyuyorum.”

Sonra, o serseriyi yakalamak için emir verildi. İlk görevinden oldukça memnun kaldı.

İlk izleniminin aksine, İmparator çok fazla konuşmadı. İnsanları gücüyle rahatsız etmiyor gibiydi.

Hayır, başkalarını rahatsız etmek için zamanı olmadığını söylemek daha doğru olurdu.

İmparator bir işkolikti. Ve işkolik insanların eskortu dünyada yeri doldurulamaz bir işti.

Güvenli İmparatorluk Sarayı’nın ofisinin içinde Laviel, sadece çılgın bir serseri kadar yoğun bir enerji yayan Kuzey Canavarıyla birlikte çalıştı.

Janice ile konuşamayacak kadar meşgullerdi.

Bir keresinde çeşitli görevleri yerine getirmeye çalıştı, ancak Janice reddetti. Ama o andan itibaren, Laviel artık o konuyu açmadı. Ayrıca, işi nedeniyle pencerenin dışına bakmasına izin verdi. Günün çoğunda gökyüzüne ve havaya bakabilir. Yine de, ona lezzetli yemekler, uyumak için rahat bir yer ve yüklü bir maaş verdiler.

Günler, hareket eden beyaz bulutlara bakarak geçti.

Hiç kimse, annesinin bilgisi olmadan gözleri açık uyuma becerisini öğrenen Janice’in gökyüzüne bakıyormuş gibi davranarak uykuya daldığını bilmiyordu.(Ç/N:Bunu kesinlikle öğrenmeliyim. )

Birkaç gün sonra, lütuflarla dolu olan işkolik İmparator, pencerenin önüne bir koltuk koydu. Sadece bir sandalye değil, kabarık tek kişilik bir kanepeydi.

Aman Tanrım. Şimdi oturup uyuyabilirim. Çok tatlı bir iş!

Bilmediği bir suikastçıya hazır olmak için Janice gözlerini yarı açık tutarak bütün gün uyukladı.

Aslında, Kuzey Canavar’ı onun uyuduğunu fark etmiş gibiydi, ama umursamadı çünkü umursadığı tek şey İmparatordu.

Buna ek olarak, İmparator annesi Dietria’ya onu ikna etmek için izin verdi. Laviel, Janice’i oturma odasına çağırdı ve önce ayrıldı, onu bir an için azarladı, ama sadece sırtında bir tokat ile sona erdi.

Dietria bir nefes ile sordu.

“İmparatoru bu kadar çok mu seviyorsun?  Skyer’ın halefi yerine Majestelerinin eskortu olmayı seçecek kadar mı?”

İmparatoru sevmek, bir sonraki Düşes Skyer olmak istememekten başka bir şey değildi. İmparatorun eskortu olmanın cennet gibi olduğunu annesine açıklayamayan Janice şiddetle başını salladı.

Dietria hayatında ilk kez, hiçbir şey arzusu olmayan en küçük kızının kendi iradesiyle bir şeyler yapacağını gördü. Öyle istiyordu ama bir süre görmeyi düşündü.

Onu sonuna kadar iten Dietria’yı gördükten sonra, Janice kararlılıkla kendi bölgelerine dönmeye karar verdi.